TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU BENGİ ZEYBEĞİ
HAVASI: Batı Anadolu'nun
Zeybek oyunlarına has tartımla, ayrıca da dramatik ifadeyi haiz bir ezgidir.
Zaferle neticelenen bir savaştan sonra onu kazandıran meçhul (bilinmeyen) ve
ilâhi kudrete karşı duyulmuş şükran borcunu ödemek istercesine heybet ve
ubûdiyeti (kulluğu) hareket ve seslerinde kaynaştırabilmiş görünür. İki kısmı
şöyle özetlenebilir: 1. Başlangıç:
Tamamiyle usulsüz fakat makamına bağlı bir serbestlikle çalındığı müddetçe,
oyunda kaç kişi yer alacaksa cümlesi kendilerine mahsus tavırlarla birer ikişer
ve ağır ağır meydana yönelip dairenin çevresi içindeki yerlerine geçerek
hallerine bir çeki düzen veriyor görünürler. Yürüyüş tarz ve hareketleri gayet
itinalıdır. Ciddi bir işe koyulacakları intibaı seyircilerde uyanır. Havanın
seyrinde de aynı kahramanca ağırbaşlılık vardır. Halkaya katılacakların
tamamlandığı anlaşılınca baş oyuncunun bir işaretiyle çalgı takımı usullü kısma
gayet ustalıkla geçer. 2. Tartımlı kısma
ölçünün mutlaka aksak yerinden, yani dokuzun son üçlü vuruşundan girilir ve şu
sırayla yürütülür: a. Aksaktan sonraki
ilk ölçüde oyuncular vaziyetçe tetikleşerek, bu ilk ölçünün son aksak zamanında
hep birden ilk figüre başlarlar. b. Üç ve dördüncü
ölçülerde ikinci figür yer alır. c. Beş ve altıda
üçüncü figür yapılır. Oyun ve havasının devamı müddetince diğer figürler de her
iki ölçüde bir gösterilirler. Ezgi gayet tutumlu
ve ağırbaşlı icra edilecek, aksanlı yerleri temkinin ifadesi dairesinde dengi
dengine çalınacaktır. Oyunun devamı idare
edenin arzusuna bağlıdır. Devam edecekse, usullü kısım ona göre tekrarlarıyla
uzatılır. Arada idarecinin bir işaretiyle usulsüz kısma yeniden geçilebilir. O
taktirde, oyuncular burasını oldukları yerde dinler ve dolayısıyla bir nebze
(az) dinlenirler. Sonra yeniden kendilerine çeki düzen verip harekete hazır
dururlar. İşaret verilince oyuna koyulurlar. Tartım, oyunun hareketini
manalandırdığı için davulcularca ona göre kollanır. Oyun boyunca halkadaki her
hangi bir oyuncu aklına estiği anda sıradan ayrılamaz. Çünkü bu bir hakaret
sayılır. Birlikte başlar, birlikte bitirirler. Oyunun erkânının şerefi bunu
muciptir (gerektirir). Çok eski
zamanlarda, yani iki taraf karşılıklı saf kurup savaş nizamında duruştukları
vadede (sürede, sırada) pehlivanları teker teker er meydanına sürerlerdi.
Tarafeyn (iki taraf) pehlivanlarından her muzaffer (galip) fert uçurduğu kelleyi
kendi safından tarafa fırlatırdı. Yenilen taraf pes deyince mağlup tarafın
kelleleri bir yanda kümelenerek yığının çevresinde Bengi Zeybeği yürütülürdü.
Böylece hem zaferin şükran duygusu hem de durumun kutlanışı birlikte ifade
olunurdu. Ölülere saygısızlık havasından da ağırbaşlılıkla uzak kalınırdı.
Rivayetler bu merkezdedir.
|